Bazen sorun çözülsün diye uğraşan tek kişi bizmişiz ve karşımızdaki kiş hiçbir çaba göstermiyor gibi hissederiz, ve bazen gerçekten de öyledir. İşte o anlarda “Neden sadece ben uğraşıyorum?” sorusu aklımıza takılmaya başlar. Bu soru karşısında bazen yaptıklarımızı yapmaktan vazgeçeriz, bazen karşımızdaki kişiyi suçlarız, bazen de artık bir şeyler yapması için ısrarcı oluruz. işin kötüsü, biz ısrar ettikçe ve hiçbir şey yapmadığı için suçladıkça, o daha da bir şey yapmamaya başlar. Ve sonunda “Ne yaptıysam olmadı!” der ve pes ederiz.
Bu durumda öncelikle dikkat edilmesi gereken 2 nokta var:
1. Herkes aynı hızda ve aynı kolaylıkta değişmez.
2. Biz sadece kendimizi değiştirebiliriz.
Bu iki önemli noktayı aklımızda tutarak, onun ne kadar değiştiğini ya da değişip değişmediğini araştırmayı bir kenara bırakıp, kendi davranışlarımızı değiştirmeye başladığımızda sihirli etki başlar! Biz değişmeye başladıkça, karşımızdaki kişinin de değişimi başlar ya da hızlanır. Karşınızdaki kişi kim olursa olsun, sizin en büyük etki gücünüz, kendi davranışlarınızdır.
Sıranızı beklemekten vazgeçin! “Önce o yapsın sonra ben zaten yaparım.” demeyin.
Siz aynı gemideki iki kaptansınız. Dümene geçmesi için birbirinizi beklerseniz, gemi batar. Siz başlayın değişmeye, o zaten eşlik edecektir size. Ve tabii ki acele etmeden, suçlamadan, hemen pes etmeden, sabırla…
No responses yet